Akciğer dokusuna kan ileten mekanizma son derece karmaşıktır. Kalbin sağ karıncığından çıkan kirli kan, akciğer atardamarı ile akciğerlere iletilir. Burada oksijen alıp, karbon dioksit bırakır ve akciğer toplardamarlarıyla kalbin sol kulakçığına döner. Bütün atardamarlar ve toplardamarlar gibi akciğerlerdeki damarların çeperleri de düz kaslardan ve bağ dokusundan oluşur. Hava keseciklerinin çeperlerine iyice bitişen kılcal damarların 0,1 mikron kalınlığında, son derece ince çeperleri vardır. Bu sebeple kanla hava arasında hızlı bir gaz değişim’ gerçekleşebilir. Gaz değişiminin hızlı olması gereklidir; çünkü bir alyuvar kılcal damarlar içinden saniyenin onda biri kadar kısa bir sürede geçer. Değişimin bu sürati dikkate alması gerekir.
Vücudun başka yerlerindeki durumun aksine, akciğerlerdeki kan dolaşımında kanın akışına karşı fazla direnç yoktur. Böylece akciğer kan dolaşımında kan dakikada 5-10 litre hızlı aktığı halde, kan basıncı 15 mm.’lik cıvaya eşittir. Oysa vücudun başka bölümlerindeki kan basıncı, aynı hız için 100 mm. lik cıvaya eşit olmaktadır. Karıncığın pompalama gücü çok farklılık gösterir. Dinleme halindeyken dakikada dört litre kan pompalanırken, spor yaparken dakikada kırk litre pompalanır.
Akciğer hastalıklarının çoğu, akciğerlerdeki kan dolaşımında görülen bozukluklar sebebiyle ortaya çıkar. Topla damarlardan koparak kan dolaşımıyla kalbin sağ yanına taşınan kan pıhtıları, akciğer atardamarlarını tıkayarak, akciğere kan gitmesini engelleyebilirler. Akciğerlerde meydana gelen bronşit gibi tehlikeli yangılanmalar da, kan dolaşımını aksatırlar. Ayrıca hava keseciklerine yeterince oksijen gelmediği zaman, çevredeki atardamarlar gerektiği gibi kasılamayarak daralır ve bir süre sonra bütünüyle çalışamaz duruma gelirler. Bütün bu durumların bir sonucu olarak, akciğerlerdeki kan dolaşımı için gerekli kan basıncı hızla artar. Akciğer hipertansiyonu denilen bu durumda, sağ karıncık çok zorlanır. Bu aksaklık uzun süre devam ederse kalbin sağ yanında yer alan kaslar genişleyerek kalbin yetmezliğine yol açarlar.
Akciğerlerdeki kan dolaşımıyla, bronşlardaki hava akımı arasında çok önemli farklılıklar vardır. Akciğerlerdeki kan dolaşımı tek yönlüdür. Kan, kalbin sağ yanından akciğer atardamarıyla akciğerlere gider ve oradan akciğer toplardamarlarıyla yeniden kalbe döner. Kanın bu akışı kalp atışları ile sağlanır. Oysa bronşlardaki hava akımı iki yönlüdür ve bronşlar hem hava keseciklerine temiz hava iletirler, hem de karbon dioksit bakımından zengin havayı vücut dışına atarlar. Bronşların içinde hemen hemen hiç gaz değişimi olmaz.