Bartın’ın Amasra ilçesi iç turizm bakımından çok önemli ve hareketli bir yerdir. Güzel kumsalları, tarihi eserleri, taze ve güzel balık yanında salatası ile de ünlüdür. Gelgelelim, bu ilçemizin ismi tarih boyunca farklı isimlerle anıldığı için bu isimleri tarihi sırasına göre derleme ihtiyacı gördüm. Özet olarak yazıyorum.
MÖ 1300’lerde Gaska yönetimi altında olduğu biliniyor ama bu döneminde kullanılan ismi bilinmiyor, çünkü bulunan yazılı kaynaklarda (Hitit, Asur belgeleri) geçen isimler ile Amasra’nın konum eşleştirmesi yapılamadı.
MÖ 1250 – MÖ 1200 arası yıllar mitoloji ve tarihin içiçe girdiği dönemdir. Anadolu’nun büyük kısmına hükmeden Hitit İmparatorluğu döneminde Amasra’nın isim – konum eşleştirmesi yapılamadı. Bu yılların güçlü devletleri: Yunanistan ve Ege Denizi adalarında Akha – Miken Devleti (Altın Post’u arayanlar), Ortadoğu’da Asur Devleti, Kıbrıs ve Akdeniz’de Fenikeliler, Afrika’da Mısır İmparatorluğu (Orta Krallık – Firavun Dönemi) ve Marmara – Çanakkale’de Truva Devleti’dir. MÖ 1200 – MÖ 1184 yılları arasında Truva Savaşı’nın gerçekleştiği düşünülmektedir.
MÖ 800’lerde Paphlagonia döneminde Amasra’nın isim – konum eşleştirmesi yapılamadı.
MÖ 650’lerde Ege Denizi’ndeki Sisam – Sesamos adasının denizcileri mitoloji ve anlatılan hikayeleri dinleyerek zengin İberia (günümüz ismiyle Kafkasya) topraklarına gitmek için Kolhis Seferi’ne (Gürcistan) sefere çıkar. Karadeniz’de Akçakoca, Ereğli, Zonguldak, Filyos, Amasra, Kurucaşile, Gideros, Cide, Sinop yerleşimlerini kurarlar. Miletos kolonicileri geldikleri adanın ismini Amasra’ya verirler, Miletos döneminde Amasra’nın ismi “Sesamos”tur. “Sesamos” kelimesi susam bitkisi için kullanılır.
MÖ 550’de Anadolu’nun pekçok yeri, Sesamos da (Amasra) dahil olarak, Pers İmparatorluğu’nun egemenliği veya etkisi altındadır, Sesamos ismi kullanılmaktadır.
MÖ 334’te Büyük İskender Asya Seferi’ne çıkar. Anadolu’nun batısından güneye inerken bazı birlikler İstanbul yolunu korumak için Anadolu’nun kuzeyine, Karadeniz’deki yerleşimleri ele geçirir, bu yerlerden birisi de Amasra’dır. Büyük İskender MÖ 331’de Pers İmparatoru 3. Dareios’u yendiğinde Komutanlarından Denys ile 3. Dareios’un yeğeni Prenses Amastrist’i evlendirir (her ikisinin de ikinci evliliğidir).
Denys, İskender ölünce Karadeniz Ereğli ile Cide arasındaki bölgenin kralı olur, Amastris kraliçe olmuştur. Kral Denys’in ölümünden sonra kralın ilk eşinden olan oğulları yönetimi ele alır, Amastris’i doğudaki Sesamos’a gönderirler. Bazı kaynaklarda “Amastris 12 yıl krallığı yönetir sonra oğulları onu Sesamos’a gönderir” denilmektedir. Bazı kaynaklarda ise “Amastris ile Denys’ten olma oğulları öz anneleri olan Amastris’i sürgüne göndermişti” denilmekte.
Kraliçe Amastris, Tieion (Filyos), Kromna (Tekkeönü) ve Kytoros (Gidoros) arasındaki bölgedeki küçük köyleri birleştirir, Sesamos’ta imara başlar. Yeni yaptığı şehire “Amastris”, yani kendi adını verir. Şehir adına bir tarafında kendi resmi diğer tarafında Poseidon resmi olan tetradrahm para (17gr gümüş para) basacak kadar ekonomik gücü olan bir şehir devletidir. Oğulları tarafında öldürülür ama ismi kentin adı olarak “Amastris” yaşamaya devam eder. Bazı kaynaklarda “Amastrist” olarak da geçtiği söylenmektedir.
MÖ 130’larda İran Pontus (Mithridates’ler) yönetimi döneminde soy bağından dolayı adı Amastris olarak devam eder.
MÖ 60’larda Roma dönemi başlar, Amastris adı devam eder.
MS 400’lerde Bizans İmparatorluğu’nun önemli bir ticaret limanıdır ve adı hala Amastris’tir.
MS 700’ler Arap istilası döneminde adı Amastris olarak devam eder.
1200’lerdeki 4. Haçlı Seferi’nde Bizans’ın gücü sarsılır. 1270’lerde Bizans’ın ticaret ve yönetim gücü zayıfladığı için ve bölgedeki limanların kontrolü Cenova’lı (Ceneviz) denizcilere geçmeye başlar. Cenevizliler Amastris adını “Samastris” veya “Samastro” olarak söylemekte ve yazışmalarda kullanmaktaydı.
1400’lerin başında Orhan Gazi’nin komutanları Akçakoca Bey ve Konur Alp Akçakoca ilçesini alır ama Ereğli’den sonraki limanlar (Zonguldak, Filyos, Bartın, Amasra, Kurucaşile ve Gürcistan’a doğru devam eden) tüm Karadeniz limanları halen Cenovalıların kontrolündedir, kentin adı Samastris veya Samostro’dur.
1453 İstanbul Fethi’nden sonra Fatih Sultan Mehmet 1460’ta Karadeniz Seferi’ni başlatır. Başkomutanı Zağanos Paşa Karadeniz Seferi’nde karadan ve denizden kuşatır. Cenevizliler kenti savaşmadan teslim eder. Fatih kente geldiğinde Bakacak Tepesi mevkisinden bu güzel şehre baktığı ve hocası Akşemseddin’e “Lala, Çeşm-i Cihan bu mu ola?” dediği rivayet olunur. “Çeşm-i Cihan” anlamı, “Dünyanın Gözbebeği” demektir. “Çeşm-i Cihan” tamlaması isim olarak değil; Amastris adının yanında kenti tanımlamak, övmek için kullanılmış. Cenovalıların kullandığı “Samastris” veya “Samostro” adı ses düşmesi ile değişiyor ve “Amasra” oluyor.
Bugün de “Amasra” olarak kullanmaktayız. 2300 yıllık “Amastris” adı günümüze “Amasra” olarak değişerek gelmiş oldu.
Sesamos, Amastris, Samastro ve Amasra… Gezmek, dinlenmek, balık yemek, gizemli define arar gibi Bedesten bölgesinde dolaşmak veya denize girmek için gidilmesi gereken bir yer.