Yiyecek-İçecek | Koridorlar

Kaju Sütünün Sporculara Faydaları

Hindistan cevizi olarak da bilinen kaju fıstığı ülkemizde en çok tüketilen kuruyemişlerden biridir. Aslında çok popüler olan bu kuruyemişin sağlığa faydaları hakkında yeterince bilgimiz yok. Lezzetinden dolayı tercih edilse de ne kadar ve neden yememiz gerektiği bir sır olarak kalıyor.

Bilmeden tüketilen herhangi bir yiyecekte olduğu gibi, fazla kaju sizin için kötüdür. Ama tüketmeniz gereken ideal miktarı biliyorsanız ve doğru tüketirseniz çok faydalıdır. Uzmanların özellikle sporcular için kullanılmasını önerdiği kaju; Demir, potasyum, kalsiyum, fosfor ve çinko gibi mineraller açısından oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Kemik ve kalp sağlığına iyi gelen kaju tropik bölgelerde yetiştirilmektedir. Kuzey Brezilya’ya özgü kaju fıstığı, eşsiz sütü ve sağlıklı tereyağı ile harika bir besindir.

Kaju aslında bir meyvedir!

Ağaçta yetişen kaju meyveleri ülkemizde atıştırmalık olarak tüketilmektedir. Ama bilmeyenler için doğada ilk şeklin ağaçta yetişen bir meyve olduğunu söyleyelim. Alışılmadık bir görünüme sahip olan kaju meyvesi, görünüş olarak domates ve elma karışımını andırıyor.

Öte yandan, meyvenin büyük kısmı atıştırmalık olarak yediğimiz kısımdır. En çok Hindistan ve Brezilya’da üretilen kaju, ekvatora yakın sıcak ülkelerde yetiştirilebilir. Ülkemizde yenen kaju suyu Güney Amerika’da ciddi talep görmektedir. Diğer ülkelerde ise kaju-elma aromalı alkol fermantasyon ile değerlendirilerek üretilebilmektedir. Atıştırmalık, alkol, meyve suyu, kaju sütü gibi çeşitli şekillerde tüketilebilen çok yönlü faydaları olan bir meyvedir.

Meyvenin fiyatı düştüğünde göreceğiniz bu kadar orantısız bir kaju fiyat tablosunun atıştırmalık haline getirildiğinde artmasının nedeni, ortalama olarak 1 kg kaju ağacının kaju ağacından elde edilmesidir. Bu nedenle meyve pazarı ucuz olmasına rağmen satış fiyatları atıştırmalıklara göre daha yüksektir.

Düzenli olarak kaju tüketmenin faydaları nelerdir?

Zengin kalsiyum ve magnezyum içeriği sayesinde sağlıklı kemiklerin korunmasına yardımcı olur.

İçerdiği mineral selenyum sayesinde bağışıklık sistemini etkin bir şekilde güçlendirir.

Bu, kansere neden olan zararlı hücrelerin oluşumunu önlemeye yardımcı olur.

Kaju fıstığında bulunan triptofan sayesinde mutluluk hormonunun salgılanmasını tetikleyerek pozitif olmanızı sağlar.

Çok miktarda çinko içerdiğinden özellikle çocuk vücudunun gelişimi için son derece faydalıdır.

Bağırsakları yönettiği için boşaltım ve sindirim sistemini destekler.

Bol miktarda vitamin ve mineral içerdiğinden vücuda canlılık ve enerji verir.

Düzenli kullanımda kansızlığı gidermeye yardımcı olur.

Kolesterol içermeyen kaju fıstığı, kalp hastalığına karşı koruma sağlayan antioksidan özelliklere sahiptir.

Magnezyum içerdiği için yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olur.

Kaju fıstığındaki bakır içeriği nedeniyle saç renginin koyulaşmasına neden olsa da saçlarımızın sağlığı üzerinde olumlu etkisi vardır.

Kalsiyumun kemiklerden sinir hücrelerine transferini engelleyerek kan damarlarını ve kasları gevşetmeye yardımcı olur.

Safra taşı ve böbrek taşı oluşumunu engeller ve oluşma riskini % oranında azaltır.

Dengeli tüketildiğinde kilo vermeye yardımcı olur.

Magnezyum içeriği sayesinde diş ve diş etlerine olumlu etki yapar.

Düzenli kullanıldığında özellikle menopoz döneminde kadınlar için kaliteli ve rahat bir uyku sağlar.

Lif oranı yüksek olduğu ve uzun süre tok tutma eğilimi gösterdiği için diyet ve kilo kontrolü yapanlar için çok sağlıklı bir alternatiftir.

Neden Kırmızı Renkli Sebze ve Meyveler Tüketmeliyiz?

Yeşil ve kırmızı tonları ile ayırt edilen gıdalar içeriğindeki vitamin depolarıyla vücuda yarar sağlamaktadır. Polip asit alkali ve antioksidan içerikli olan kırmızı pancar kanda bulunan polifonik miktarını arttırarak güçlenmesini sağlamaktadır. Narın çekirdekleri Omega 5 içermektedir. En etkili Omega vitaminidir. Yaşlanma karşıtı gıdalar olarak bilinen kırmızı renkli sebze ve meyveler kırmızı erik, mor havuç, mor lahana, kiraz, karpuz, frambuaz, çilek, kırmızı erik, yaban mersini, mürdüm eriği diye sıralanarak uzun bir liste halinde söyleyebiliriz. İyi ne kötü kolesterol denilen seviyesine dengede tuttuğu için kalp damar sağlığına da iyi gelmektedir. Özellikle spor yapanların kas ağrılarını gidermek için spor sonrası önerilen yiyeceklerdendir. Spordan hemen sonra içeceğiniz bir bardak elde yapılmış meyve suyu iyi gelecektir. Yaz yiyecekleri olarak bilinen kırmızı meyveler kışında farklı türleri ile karşımıza çıkmaktadır özellikle sebze olarak kırmızı renkli yiyecekleri görebiliriz. Içeriğindeki polifenol etkisi ile kanser önleyici yapıdadırlar. Polifenoller vücudun herhangi bir yerindeki tümörleri küçülterek etkilerin azalmasına yardımcı olmaktadır. Antioksidanın etkisi ile de Alzheimer başlangıcı olanlara yardımcı olmaktadır. Parkinson hastalığına da iyi geldiği söylenen kırmızı meyveler de anti-ecing içeriği ile gençleşme etkileri de görülmektedir. Nar başlı başına koruyucu nitelik göstermektedir özellikle iltihaplanmalar da dişeti hastalıklarında önemli rol oynamaktadır. Narın suyunu ağzınızda beklettiğimizde dış etlerimizi de ki iltihaplanmayı sökerek iyileşme sağlayacaktır Narın suyu kadar çekirdekleri de çok değerlidir. Yenmesi biraz zor olsada çekirdeklerini ağzımızda kırarak yediğimizde içerisinden dağılan vitamin ve mineraller vücudumuzdaki her türlü hastalığa iyi gelmektedir.

Yararlı olduğu söylenilen her türlü yiyeceği tüketiminde yine de dikkat etmek gerekmektedir. Kırmızı Sebze ve meyveleri tadı güzel olduğu için fazlaca tükettiğimizde vücudumuzda ters etki yaratabilir. Günlük ve az az tüketmemiz gereken yiyeceklerimizi bilinçli olarak tüketmeliyiz. Her gıda kendi içinde çok yenildiğinde zehirlenmeye neden olabilir. Vücut alacağını alır yalnız fazlası zehir olarak vücuda yayılabilir. Tek gıda tüketimi yerine çoklu ürünleri bir arada yiyerek daha faydalı olacağı doktorlar tarafından da onaylanmıştır.

Köpüklü Türk Kahvesi

yöntem

Cezvenin içerisine mutlaka fincan kahve için bir fincan su koyun ve her fincan kahve için 1 çay kaşığı kahve ve 1 çay kaşığı şeker koyunuz. İyice karıştırmalısınız cezveyi kısık ateşe yerleştirin ve sonra asla karıştırmayın. Yavaşça kaynama derecesine getirmelisiniz. Kaynamaya başlayınca üstte oluşan köpüğü fincanlara dağıtın, yeniden kaynatın ve kalanı fincanlara paylaştırınız.

yöntem

Öncelikle köpüklü Türk kahvesinin malzemesi önemlilik arz eder. Evet, herkesin bildiği gibi su kahve ve şeker üçlüsü pişirilir ateşte ama bu işin ayrıntıları işte o kadar basit olmamaktadır. Bilhassa buzdolabından buz gibi su çıkarılması gerekir. Eğer kahve sıcak ya da ılık suyla yapılırsa elde edeceğiniz köpük en fazla iki fincanı doldurmaktadır. Hatta ikinci zorlanılır, amma velakin buzdolabından çıkartılan suyla rahat 5 fincanı köpükten gözükmez yapar alkışı toplamanıza yardımcı olur. Şimdi gelelim diğer miktarlarına gerçi bunları bilmeyen yoktur belki de. Fakat önemli olan açılmış bir başlığa rast gelmiş olmamız ve onu olabildiğince ayrıntılı doldurmaya çalışıyor olmamız. Kişi başına iki çay kaşığı kahve ile bir çay kaşığı şeker koyar kısık ateşte kahvenizi pişirirsiniz. Kısık ateş de önemli bir ayrıntıdır. Bu arada tam kaynama esnasında ateşten alınan cezve direk fincanlara dökülmeye başlanmayacaktır. Kaşıkla cezvenin tepesinde oluşan köpük tüm fincanlara eşit eşit paylaştırılması sağlanır ve sonra fincanın yarısı olana kadar kahve dökülmektedir. İki taşım sonucu tepside götüreceğiniz fincanların görüntüsü gerçekten çok güzel bir hal almış olur. Gerisi ise höpürdete höpürdete içecek olanların keyiflerine kalmış. İyi yapılmış bir Türk kahvesinin üstü köpükle kaplı olur ve özellikle Türklerde en çok köpüklü fincan misafire veya en yaşlı kişiye verilmektedir. Kahvenin köpüklü olması için doğru boyutta cezve seçilmesi gerekir. Bu sebeple iyi donanımlı bir mutfakta 1 fincandan 4 fincan alabilecek boyuta kadar cezve takımları olmaktadır.

Bol Köpüklü Kahve Yapmak İçin Nelere Dikkat Edilmeli?

– Eğer ki, vaktiniz ve sabrınız varsa kahve çekirdekleri kendiniz kavurun ve öğütünüz.

– daha önceden kavrulup öğütülmüş kahve alacaksanız iyi bir markanın yeni tarihli ürününü almalısınız kesinlikle rutubetli olmamalıdır.

– kesinlikle temiz ve soğuk içme suyu kullanmalısınız. Musluk suyu kullanırsanız bu sudaki klor kahvenizin tadını bozar.

– Beklemiş kahveyi ısıtıp tekrar tüketmeyiniz.

– Kahvenizi temiz bir cezvede pişirmelisiniz. Deterjan kalıntılarının iyice temizlendiğinden emin olun ve kullandığınız deterjanlar kokusuz olursa çok daha iyi sonuçlar alabilirsiniz.

Organik Helal Gıda Şirketleri Sertifikası

Ürünlerin helal olması aynı zamanda organik olduğu, organik olması ise aynı zamanda helal olduğu anlamını taşımamaktadır. Bu ikisi arasında ki farkı bilmemizde fayda var ki bu konuda en büyük ayrımı organik helal gıda şirketleri sertifikası elinde bulunan şirketlere bakarak görebiliriz.

Organik demek; asgari üç yıl boyunca belirtilen ürünlerin hiçbir zirai katkıya veya kimyasal ilaca maruz kalmaması demektir. Organik gıda demek, hiçbir şekilde renklendirici, yapay koruyucu, parlaklık verici veya diğer katkı maddelerinin kullanılmadan işlendiği gıda demektir. Bir ürünün organik sertifikası almış olması, o üründe hiçbir ilaç kalıntısının bulunamadığı anlamını taşımaktadır. Helal ise; satışı yapılan ürünün İslam dini açısından uygun olmayan hiçbir katkı içermemesi ve uygun olmayan hiçbir aşamaya maruz kalmaması demektir. Bir ürünün organik olabilir ama helal değildir. Örneğin organik domuz eti olduğu gibi organik şaraplar da vardır ancak helal değillerdir. Bu yüzdendir ki ürünün hem helal hem organik olması en ideal beklenti olmalıdır. Çünkü bahsi geçen ürün hem helal hem organik ise ihtiyacımızı karşılayabilecek nitelikte sağlıklı bir üründür. Toplumumuza helal ve sağlıklı gıda bilincinin aşılanarak organik helal gıda şirketleri sertifikası olmayan firmalardan alışveriş yapmanın aslında ne kadar da sakıncalı olduğunun, dernekler ve sanal platformlar tarafından anlatılmasında da fayda bulunmaktadır. Bir ürünü kullanıyoruz ne yazık ki! helal olup olmadığının farkında bile değiliz. Önemli olan diğer bir husus da firmaya ait helal sertifikasının bulunması, o firmanın tüm ürünlerinin sertifikalı olduğu anlamına gelmemesidir. Bu nedenle almak istediğimiz her ürünün organik ve helal sertifikalarını incelememiz gerekir.

Helal Yiyecekler Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Son zamanlarda ülkemizi kaosun eşiğine getiren bu konu hepimizin hassas olduğu bir konudur. Müslüman bir ülke olmamız nedeni ile yaşadığımız helal yiyecekler hakkında bilgi alımı bizi doğru yönlendirmelere sebebiyet verir. Ülkemizin büyümesi ve sanayinin artması sonucu başka ülkelerin ülkemizde kurduğu fabrikalar ve iş sahaları ile ortaya çıkan katkı maddeli ürünler hem sağlığımızı tehdit etmekte hem de yabancı katkı maddelerinin kullanılması ile haram yedirtmektedirler. Bu sebeplerde ülke yetkililerinin alarma geçmesi ile halk bu konuda daha da bilinçlendirilmeye çalışılıyor. Helal yiyecekler hakkında hakkın da yapılan açıklamalar ve reklamlarla halk daha bilinçli alış veriş yapar oldu. Severek yediğimiz birçok markanın içinde bulunan katkı maddeleri, domuz yağlı ürünler bizim sağlığımızı olumsuz yönde etkilerken farkında olmadan yediğimiz bu ürünlerle haramda yemiş oluyoruz.

Müslüman bir ülke olarak hassas olduğumuz bazı durumlar var ki bunu başında domuz eti gelmektedir. Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlarda çok fazla yabancı marka ürünlerde domuz eti veya yağı kullanımı tespiti ile kolları sıvayan yetkililer; yerli malı olan ürünleri yememizi ve ISO belgeli ürünleri yememizde fayda görmektedirler. Sürekli denetimde olan yetkililer gece gündüz demeden bu konu ile ilgili araştırmalar helal yiyecekler hakkında bilgi vermektedirler. Hem insan sağlığı için tehlike arz eden bu ürünler GDO, katkı maddeli olması ile hastalıkların çoğalmasına sebebiyet vermişlerdir. Helal yiyecekler hakkında yapılan açıklamaların başında bu ürünlerin insan sağlığına daha uygun ürünler olduğu yetkililer tarafından açıklanmıştır.

Organik Helal Gıda Markaları

Ülkemizde artan nüfusun yaşam koşullarının kolaylaşması bir çok sorunu da beraberinde getirdi. Mevsiminde yenmeyen sebze ve meyveler ve ürünlerde kullanılması GDO’lu ürünlerin fazlalaşması ve insan sağlığını tehdit etmesi ve hastalıkların çoğalması ile yetkilileri büyük araştırmalara itmiştir. Özellikle yabancı ülkelerin ülkemizde sanayi amaçlı kurduğu fabrikalardan çıkan birçok ürünün katkı maddesi içermesi ve doymuş yağ oranı yüksek ürünleri kullanması Zaralı gıda boyalarının üretimi ile ülke gıda ensitütisi alarma geçip bu gıdaları inceleme altına almıştır.

Yapılan araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlar sonucu birçok markanın zararlı ve katkı maddeli ürünler piyasaya sürdüğü görülmüştür. Müslüman bir ülke olmaktan dolayı gıda konusuna hassasiyetimiz çok olmakla beraber bilinçli bir halk olmamızla bu konu üzerine yetkililer daha çok durmaktadır. Sadece ambalajlı ürünlerde değil birçok hayvansal ürünleri ve et ürünlerinin de dini koşullara uygunluğu önem teşkil etmektedir. Organik helal gıda markalarının dakullanımı bu açıdan önem teşkil etmektedir.

Marka Kalitesinin Önemi

Organik helal gıda markaları bu alanda en güvenceli ürünler olarak herkes tarafından bilinmektedir. Özellikle son zaman da ülkemizde artan seracılıkla GDO’lu ürünle çoğalmış ve insan sağlığını büyük oranda tehdit etmektedir. sadece GDO’lu ürünlerle sınırlı kalmayan bu olay hayvan kesimlerinin dini şartlara uygunsuzluğu ve hayvanlara verilen bazı ürünlerin sayesinde erken gelişmesini sağlaması yine insan sağlığını olumsuz yönde etkiler. Yetkililerin bu konuda çok fazla üstünde durduğu bu konu halkı kamu spotları ile bilinçlendirmekle beraber basın aracılığı ile duyuru yaparak da halka duyuru yapmaktadır.

Organik Helal Gıda Market Ürünleri Satışı

Helal gıdalar günümüzde en çok aranan ve tercih edilen ürünlerin başında gelir. Bir gıdanın helal ürün statüsü içerisinde yer alıp olmadığını anlamak için ambalajında yer alan helal ibaresine bakılmalıdır. Eğer ürünün üzerinden helal olduğuna dair bir ibare yer alıyorsa güven içerisinde tüketim sağlayabilirsiniz. Bundan dolayı organik helal gıda market ürünleri satışı içerisinden istediğiniz ürünleri kolayca alabilir ve tüketebilirsiniz. Helal gıdalar sağlığınız için herhangi zarar oluşturmamaktadır. Ayrıca helal gıdaların denetlenmesi uzman bir kurum tarafından yapılmaktadır. Helal gıdaların satışları birçok yerde ve marketlerde yapılmaktadır. Güven içerisinde bu ürünleri kullanarak çocuklarınızın beslenmesini sağlayabilirsiniz. Birçok firma ürünlerinde helal gıda sertifikasını kullanmaktadır. Günümüzde sağlıksız beslenme ortamlarının yüksek olması ürünlerdeki değişmeler yeni obezitelerin de oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca gıdalar içerisinde yer alan zararlı maddeler de vücudun direncini zamanla bozmakta ve kansere kadar götürebilmektedir. Organik helal gıda market ürünleri satışı yapan yerlerden istediğiniz ürünü alarak bu risklerin önüne geçebilirsiniz. Sağlıklı bir ömür sürmek ve gelecekte bu risklerden uzak kalmak için helal gıdalara yönelmek önem taşımaktadır. Bu ürünleri denetleyen kurumlar da işlerini profesyonel olarak yaparak güven duygusunu yansıtmaları da tüketici açısından avantaj teşkil etmektedir. Ürünlerin organik olanları içerisinde herhangi bir ilaç veya katkı maddesi bulundurmaktadır. Bundan dolayı güven içerisinde tüketim sağlayabilirsiniz.

Yaz aylarında balıkların muhafaza koşulları

Yaz mevsiminde balıkların çok hızlı bir şekilde buzdolabına ulaştırılması gerekir. Balıkçıların ise iç temizliği çok uygun bahşişler ile yaptırılır. Üstelik bu temizleyiciler hangi balığın nasıl kesilmesi ve özellikle pişirilme şekillerini çok iyi bilmektedir. Özellikle pek çok markette balıklar ücretsiz olarak temizlenmektedir. Hamsi ile istavrit gibi küçük balıklar dışında tabii ki onlar zaman alıyor. Balık yazın uzak bir noktadan eve götürülecek ise bir miktar buz torbaya konmak üzere balıkçıdan isteyebilirsiniz. Evdeler de yaz mevsiminde o akşam yenilmesi planlanan balıklar temizlemeden normal bölmede saklanabilirsiniz. Burada unutulmaması gereken nokta balıkları tamamen kapatılabilen cam bir kapla dolaba koyulmasıdır. Çünkü bazı balıklar plastik kapları kokutuyorlar ve bu kokudan kurtulmak çok zor meşakatlidir. Eğer ki daha uzun sürede yenecekse yazları mutlaka balık iyice yıkanmalı, temizlenmeli, süzülmeli ve buzdolabı poşeti ile dolaba konulması gerekir.

Kış aylarında balıklar temizlenmeden dolaba konulması doğru mu?

Balık besini riske girilebilen bir gıda olmadığını hatırlatalım. Balık yemek çok sağlıklı bir beslenme biçimi olsa dahi çabuk bozulduğunu unutmayınız. Bozuk balık ciddi gıda zehirlenmelerine sebep olabilir. Kış aylarında saklama koşulları biraz daha olanaklıdır. Balıklar ertesi güne kadar yukarıdaki gibi dolapta saklanabilir ama daha uzun süre saklanmamaktadır. Yani balıklar kış da olsa normal bölmede iki günden fazla tutulmaması gerekir. Derin dondurucuya konacak balıkların da temizlenmesi tavsiye ediliyor. Bu şekilde dayanım ömrü artış gösterecektir. Özellikle dondurucudan çıkan balığı temizlemek çok zorludur. Temizlik esnasında balık çoğu kez parçalanabilir bu sebepten balığın çözülmesi için beklemeniz de fayda var. Derin dondurucudan sonra çözdürülen balığın etlerinin arasındaki bağlar zayıflar bu bakımdan parçalanması daha kolaydır. Parçalanmış balık da göze hiç hoş görünmeyecektir. Bundan dolayı hamsi de olsa balıkları temizleyerek iyice soğuk suyla yıkayıp ve süzdükten sonra poşetleyip kaldırmak en iyisi yöntemdir. Torbaların ağzı da iyice kapatınız. Zira balık derin dondurucuda bile olsa koku yayabiliyor. Özellikle de hamsi iyice önlem alınmadan konmaması gerekir. Büyük balıklar pişirme şekli verilerek dondurucuya konursa çözülünce işiniz kolaylaşacaktır.

Hazır Besinler Nelerdir?

Fabrikalarda paketlenerek üzerinde imal tarihi ve son kullanma tarihine bakarak alacağımız hazır besinler toplumumuz içinde oldukça fazla kullanılmaktadır. Market anlayışının artması ve içerisinde her seçeneği dondurarak bulundurması nedeni ile ihtiyaçlarımızı neredeyse hemen hepsini bir markete giderek yapabiliriz. Patatesinden soğanına kadar doğranmış ve hazır satılan ürünler sarmadan tatlıya kadar her yiyeceği yemeye hazır sunabilen marketler içinde satılmaktadır. Uygun fiyatlı olan ancak tadı güzel olsa da mutlaka katkı maddelerini içeren formülleri ile sağlığımızı tehdit etmektedir. Hamburger, lahmacun, pizza gibi yiyecekleri dondurarak hazır gıda sektöründe en kolay yeme şeklini oluşturan dondurulmuş besinler lokantalara gitme alışkanlığını dahi yok etmektedir.

Dondurulmuş Patatesin Zararları

Patates yapı itibari ile karanlıkta bekletilerek soğukla ilişkisi olmaması gereken bir gıdadır. Yaz aylarında bile buzdolabına konması riskli ola patatesin dondurulması kim bilir ne kadar zararlıdır. Soğukta bekleyen patates içinde biriken zararlı maddeler pişirdiğinizde direk olarak zehirlenmeye neden olmaktadır. Dışarda bekletilmesi gereken bu ürün marketlerde nasıl dondurularak satılıyor. Göz göre göre yapılan bu yanlışların önüne geçmek için bu ürünleri almamalıyız. Satmakta zorlanacakları ürünleri dolaplarından kaldıracak olan satıcılar zamanla dondurulmuş ürünlerini getirmeyecektir. Kışlık patatesinizi en iyi şekilde almak için eskiden olduğu gibi toplu olarak alıp karanlık yerlerde saklamak daha sağlıklı olacaktır. Karanlık çabuk yeşermesini önleyecek ve kış boyu kullanmanızda tazeliğini koruyacaktır.

Ambalajlı Ürünlerde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Paketleme tarihlerine bakarak karar verebileceğiniz ambalajlı ürünler için sakıncalı olabilecek konumları göz ardı etmemelisiniz. Bunun yanında paketlerinizde delinme, hava alma, renk değişikliği, yakın zamanda ürünün kullanma tarihinin dolması, geçmiş kullanma tarihi gibi ibarelere dikkat etmelisiniz. Paketler üzerindeki renklendirmelerin yapılması için kullanılan boyama maddeleri de oldukça tehlikelidir. Evinize almadan önce bu renklenmenin dağılıp dağılmadığına bakmalısınız. Elinize yapışan renkleri olabileceği ambalajların içi de dışı kadar sağlıksız koşularda üretilmiş demektir. Besinlerimiz tarladan gelirken doğalığını yitirmeye başlamasın diye tohum kaynaklarımızı korumalı ve yurt dışından alınacak tohum siparişlerimizi iptal etmeliyiz. Köylümüzün elindeki tohumları artırarak ürün ekmek en faydalısı olacaktır.